.



Sağlık Rehberi

BEL AĞRISI, NEDENLERİ VE CERRAHİ TEDAVİ


BEL AĞRISI, NEDENLERİ VE CERRAHİ TEDAVİ

Yayınlanma Tarihi: 02 09 2019

Yazar: Op. Dr. Tuncer Göker


Günümüzde her 100 kişiden 85’i hayatının bir döneminde bel ağrısından yakınır. Bel ağrısı olan hastaların % 80'i 1 ay içinde kendiliğinden iyileşir. Bel ağrısı; kas spazmı, bel kayması, kireçlenme, romatizma, kemik erimesi, omurlarda kırık ve bel fıtığı gibi çeşitli nedenlerden oluşabilir. Bel ağrılarının ancak % 50’si bel fıtığıdır. Gerçek bel fıtıklarının ancak %10-15’i cerrahi tedavi gerektirir. Bel ağrılı hastaların çoğunun yakınması bir ay içinde kendiliğinden geçerken ancak %8'i kronikleşir.
Bel Ağrısının Nedenleri
Belde yer alan omur, disk ve yumuşak dokularda gelişen herhangi bir patoloji bel ağrısına neden olabilir. Bel ağrısı artık günümüzde bireyin günlük aktivitesini kısıtlayan en önemli nedenlerden biri olmuştur. Tüm dünyada nüfusun yaklaşık %85'inin yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kez bel ağrısı şikayeti olduğu bilinmektedir. Bel ağrısı gelişmiş toplumlarda görülen kronik hastalıklar arasında kalp hastalık-
larından sonra ikinci sırayı almakta ve cerrahi tedavi yapılan hastalıklar arasında beşinci sırada bulunmaktadır. Bel ağrısı en sık 30-40'lı yaşlarda görülmektedir. Bel ağrılarını akut ve kronik olmak üzere 2 gruba ayırabiliriz. Akut bel ağrılarında genellikle ağrı birkaç gün içerisinde azalır ve birkaç hafta sonra tamamen geçer. Ağrı 6 haftadan daha fazla sürerse bu ağrıya kronik bel ağrısı denir. Çoğu bel ağrısında ağrının nedeni öykü ve klinik muayene ile konur, yardımcı incelemeler ve radyolojik tetkiklerde patoloji bulunamaz ise bu tip ağrılara mekanik bel ağrısı denir.

Bel Ağrılarının Önlenmesi
Özellikle tekrarlayan bel ağrılarının önüne geçilmesi için hastanın fazla kilolarından kurtulması, varsa sigara içmeyi bırakması, bel kaslarına yönelik kas egzersizlerini düzenli yapması, uygunsuz duruş, oturma ve yatma pozisyonlarını düzeltmesi gerekmektedir. Günlük yaşantıda uyuma, ayakta durma, oturma, eğilme gibi çok tekrarlanan hareketlerin doğru yapılması ve bunların alışkanlık haline getirilmesi bel bölgesini etkileyen zorlanmaları büyük oranda azaltacaktır. Öne eğilmek disklerin dış halkasına fazla basınç
yaparken, geriye doğru beli esnetmek omurganın  arkasında bulunan küçük eklemlerde yangıya ve ağrıya neden olur. Bu durum bel kaslarında "spazm" olarak adlandırılan aşırı gerginliğe yol açarak, ağrının daha da artması ile sonuçlanır. Bel çevresi kaslarının güçlendirilmesi ve bu kaslara esneklik kazandırılması bel oyuğunun normal açısının korunmasını, omurlar ve diskler üzerine binen vücut yükünün kaslara aktarılmasını sağlar. Bu egzersizlerin etkili olabilmeleri için doktorunuzun önerdiği şekil ve sürede yapılmaları gerekir. Bel ameliyatı olmak ömür boyu bel ağrısından kurtulmak veya bu ağrıların bir daha hiç tekrarlanmayacağı anlamını taşımaz. Hastaların ameliyat sonrası mutlak suretle fazla kilolardan kurtulması, bel kaslarını güçlendirecek düzenli egzersiz yapması ve omurgaya binecek yükü arttıran hareketlerden kaçınması gerekir.

Bel Ağrısında Cerrahi Tedavi
Bel fıtığı, bel kayması, spinal dar kanala bağlı bel ağrısı olan hastalarda , sinirlere basıya bağlı bacaklarda güçsüzlük ve/veya istemli idrar ve gaita yapamama yakınmaları , omurgada instabilite (anormal hareketlilik) varsa cerrahi girişim mutlaka gereklidir. Kuvvet kaybı gibi nörolojik bulgular olmamasına rağmen, uzun süren ağrı nedeniyle hastaların yaşam kaliteleri etkileniyorsa ağrı tek başına cerrahi girişim nedeni olabilir. Cerrahi girişim yöntemi seçilirken her hasta ayrı ayrı değerlendirilmeli ve o hastaya uygun teknik seçilmelidir.Kronik bel ağrısında, neden bel fıtığı, bel kayması, omurga kanalının daralması, disk dokusunun yıpranması olan olgularda eğer ilerleyici nörolojik bulgular (kas güçsüzlüğü, istemli gaita ve idrar yapamama) varsa cerrahi girişim uygulanır. Cerrahi girişim özellikle doğru tanı almış bel fıtıklarında  son derece etkilibir tedavi yöntemidir. Mikrocerrahi metodları kullanarak belin anatomisine en az zarar verecek şekilde yapılan cerrahi tedavinin başarısı bel fıtıklarında doğru ve tecrübeli ellerde %99’un üzerinde başarı sağlar.  Buna rağmen halk arasında bel fıtığının cerrahisine soğuk bakılması aslında cerrahi yolla tedavisi gerekmeyen hastalara o veya bu sebeple cerrahi uygulamak (yanlış tanı) veya doğru tanıda yetersiz tedavi uygulandığı içindir. Bel fıtıklarının hemen hemen tamamında önerilen tedavi mikrocerrahidir; kapalı ameliyat, kansız ameliyat veya lazer ile ameliyat gereksiz ve faydasızdır. Bel fıtığından sonra özellikle 55 yaş üzerinde bel ağrılarının en sık görülen sebebi omurilik kanalı daralmalarıdır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.





Hızlı Erişim

Çevrimiçi hizmetlerimizle bize her an ulaşabilirsiniz.