.



Sağlık Rehberi

Meme Kanseri


Meme Kanseri

Yayınlanma Tarihi: 01 10 2021

Yazar: Op. Dr. İbrahim Cenk Soğukpınar


 Meme kanserinin son yıllarda görülme sıklığı arttı. Bunda mamografi çekilmesi gibi tarama faaliyetlerinin ve hastaların bu konuda bilinçlenmesi rol oynuyor.
Bir kadının hayatı boyunca meme kanserine yakalanma olasılığı 1/8 olarak ifade ediliyor. Her ne kadar ilerleyen yaşlarla beraber görülme sıklığı artsa dahi, meme kanserinden korunmanın bir takım yolları bulunuyor:
 
Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durmak,
Sağlıklı beslenmek ve düzenli spor yapmak,
İdeal kiloyu korumaya özen göstermek,
Bebek sahibi olan anneler için ilk 6 ay emzirmek,
Çok geç yaşta anne olmamak,
Hormon ilaçlarının kullanımına dikkat etmek.

Meme Kanseri Risk Faktörleri
Kadın olmak,
50-70 yaş arasında ve menopoz sonrası dönemde olmak,
Ailesinde (anne veya baba tarafında) meme kanserine yakalanmış akrabaları olmak, (Akrabalık derecesi ne kadar yakın ve meme kanserli akraba sayısı ne kadar fazlaysa risk o kadar yükselir).
Daha önce meme kanserine yakalanmış olmak,
Adet başlama yaşının erken, menopoz yaşının geç olması,
Hiç doğum yapmamış olmak,
İlk doğumunu 30 yaşından sonra yapmak,
Doğum yapmış fakat bebeğini emzirmemiş olmak,
Uzun süreli hormon tedavisi almak,
Modern şehir yaşamı ortamında yaşamak,
Sigara ve tütün ürünleri kullanmak,
Şişmanlık; özellikle menopoz sonrası fazla kilo almak ve doymuş yağlardan zengin gıdaları fazla miktarda tüketmek,
Fiziksel aktivite azlığı.

Belirtiler
Meme içinde kanserleşen bir hücrenin, bir tümör oluşturması ve bir uzmanın muayene sırasında anlamasına ya da radyolojik incelemede belli olmasına kadar hayli uzun zaman geçmesi gerekiyor. Kadınlar genellikle en az 1 cm. büyüklüğüne ulaşmış bir kitleyi, elle kontrol yöntemi sayesinde fark edebiliyorlar.
 
Günümüzde meme kanseri belirtilerininin çoğu kişinin kendisi tarafından bulunuyor. Kanserli kitleler nispeten sert, düzensiz kenarlı, yüzeyi pürtüklü görünüyor ve meme dokusu içinde rahatça oynatılamıyor.
 
Meme Kanserinin belirtileri ise;
 
Memede elle hissedilen bir sertlik veya kitle,  
İki meme arasında son dönemde ortaya çıkan asimetri,
Meme başında veya meme cildinde içe doğru çekinti,
Memede kızarıklık, yara, egzama, kabuklanma, çatlama,
Meme cildinde portakal kabuğuna benzer görünüm,
Meme başında şekil veya yön değişikliği,
Memede olağan dışı şişlik veya boyut artışı,
Adet dönemlerinde memede rastlanabilenden farklı karakterde ağrı,
Meme başından akıntı; özellikle pembe, kırmızı renkte,
Koltuk altında sertlik, şişlik veya kitle.
Kanser uzak organlara metastaz (yayılım) yapmışsa bu yayılımlar, nadiren meme kanserinin ilk bulgusunu oluşturuyor. Meme kanserinin sıkça yayılma gösterdiği bölgeler ise kalça ve omurga kemikleri ile akciğer ve karaciğer.
 

  Tanı Yöntemleri
  Hekiminiz öncelikle sizin ve ailenizin tıbbi öyküsünü dinledikten sonra fizik muayene yapacaktır. Daha sonrasında ise, mamografi veya meme ultrasonu gibi görüntüleme yöntemleri ile duktoskopi (meme ucundaki kanalın ağzından çok ince fiberoptik sistemlerle girilerek süt kanallarının incelenmesi), duktografi (veya galaktografi de denir, meme ucundan kontrast madde verilerek görüntüleme yapılması), manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi tetkikler isteyebilir.
 
Meme kanserinde erken teşhisin önemi ve taramanın mümkün olması göz önünde bulundurulduğunda, aşağıdaki tedbirlerin de oldukça büyük önem taşıdığı söylenebilir:
Kendi Kendini Muayene Etme
Meme kanserlerinin yüzde 70’ini hastalar kendi memelerini incelerken veya muayene ederken buluyor. Bu yüzden 20 yaşından sonra kadınlar; ayda bir kez, adet bitimi sonrası dönemde tercihen ayna karşısında kendi memelerini gözlemlemeli ve elleriyle memelerini ve koltuk altlarını yoklamalılar. Herhangi bir değişiklik fark ettiklerinde ise, en kısa sürede doktora başvurmalılar.
 
Doktor Muayenesi
Memeleriyle ilgili hiçbir şikayeti olmasa da her kadının 20-40 yaş arası 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise yılda bir kez klinik meme muayenesi için bir genel cerraha muayene olması gerekiyor.
 
Görüntüleme yöntemleri:
Meme görüntülemesi, meme kanserini mümkün olan en erken evrede saptamayı amaçlıyor. Teknolojik gelişmelere ve özellikle tarama mamografisinin yaygın olarak kullanımına paralel olarak, elle hissedilmediği halde görüntüleme yöntemleri ile saptanabilen meme kanseri olgularında belirgin artış görülüyor.

Tedavi Yöntemleri
Meme kanserinin tedavisindeki başarı şansı, kanserin ne kadar erken evrede yakalandığı ile doğrudan ilişkili. Erken evrede saptanıldığında 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 96 seviyelerine çıkabiliyor.
Meme kanseri tedavisinin en önemli bölümünü cerrahi tedavi oluşturuyor. Meme kanseri ameliyatının amacı, tümörün tamamının vücuttan uzaklaştırılması. Cerrahi dışındaki tedavi yöntemleri tümörün tekrarlamasını (nüks) veya başka organlara yayılmasını önlemeye yönelik. Temel olarak 3 ameliyat şekli bulunuyor:
 

Mastektomi
Tümörle birlikte memenin tamamının alınmasına deniyor. Aynı seansta veya geç dönemde (1-2 yıl sonra) hastaya; silikon protez veya kendi dokularıyla yeni meme yapılabiliyor.
 

Cilt Koruyucu Mastektomi
Meme dokusunun tamamının çıkarılmasının gerektiği ancak meme derisinin korunabileceği durumlarda tercih edilen bir yöntem. Çıkarılan dokunun yerine, derinin içine silikon protez yerleştirilerek kozmetik görünüm sağlanıyor. Özellikle risk azaltıcı meme kanseri ameliyatları (profilaktik mastektomi) için tercih ediliyor.
 

Meme Koruyucu Ameliyat
Sadece tümörün, etrafındaki bir miktar normal meme dokusu ile birlikte çıkarıldığı ameliyat yöntemi. Bu ameliyatın iki amacı var: Birincisi, memenin yerinde bırakılarak kozmetik görünümün bozulmaması; ikincisi, hastanın bedensel ve ruhsal açıdan psikolojik olarak en az seviyede etkilenmesini sağlamak. Meme kanseri ameliyatı sonrasında 5-7 hafta süren radyoterapi uygulanabiliyor.
 
Son 20 yılda erken evre meme kanserinin cerrahi tedavisinde oldukça büyük değişiklikler oldu. Binlerce hastayı içine alan ve yirmi yılı aşkın takip süresi olan araştırmalar sonucunda meme koruyucu cerrahi yöntemi ile elde edilen sağ kalım oranlarının, uygun hastalarda, mastektomiye (memenin tamamının alınması) eşdeğer olduğu ortaya çıktı.
 
Günümüzde meme kanseri ameliyatlarında, bazı tıbbi zorunluluk halleri dışında, memenin tamamının alınması gerekmiyor. Meme, kadınların cinsel kimliklerinde ve vücut algılamalarında önemli yeri olan bir organ.
 
Parsiyel mastektomi, lampektomi, kadrantektomi şeklinde adlandırılan bu meme kanseri ameliyat yöntemleri ile kadınlar, gereksiz yere memelerini kaybetmekten kurtuluyorlar.
 
Ancak bazı hastalarda, memenin tamamının alınması gerekebiliyor. Bu durumda meme onarımı için ameliyat yapılabiliyor ve cerrahlar, doğal memeye çok benzerlik gösteren bir meme oluşturabiliyorlar.

Memede Belirti Hisseden Kadınlar Doktora Başvurmalı
Memede sertlik yada başka bir belirti hisseden kadınların, önceki mamografi sonuçları normal olsa bile, vakit geçirmeden doktorlarına başvurmaları gerekiyor.





Hızlı Erişim

Çevrimiçi hizmetlerimizle bize her an ulaşabilirsiniz.